Söyleşi Özel: Hale Kil

Mayıs ayında, en sevdiğim toprak bükücülerden, ben seramik yapmayı öğrenirken deneyiminden ve yaratıcılığından bolca faydalandığım, neşesi ve seramik tutkusuna hayran olduğum çok yönlü sanatçı dostum Hale Kil ile “Düş Yolcuları Bülteni” için söyleştik.
 
Her gördüğümde yeni bir projenin, öğrenme sürecinin içinde olan; malzeme araştırması ve deney yapmaya çok önem veren, öğretirken cömert ve sevecen, gördüğüm en alçakgönüllü meslek erbablarından Hale Kil’e beni kırmadığı için çok teşekkür ediyorum. Neşesinin ve yaratıcılığının sizlere de bulaşması dileğiyle sizi Hale Kil ile baş başa bırakıyorum. Keyifli okumalar.

 

Son dönemlerde açık alanda çocuklarla çeşitli seramik atölyeleri yapıyorum. Yaş gruplarına uygun, hem geliştirici hem de onları zorlamayacak atölyeler gündemimin çoğunu dolduruyor. Onlarla eğlenerek çalışmak çok keyifli. Bu çalışmalar bana doğayla bütünleşme fırsatı sağladı. Toprak her zaman en büyük ilham kaynağımdır. Doğanın sihrine hayranım.

 

Atölyeler dışında iki yıldır yönetim kadrosunda görev aldığım Rekreasyon Derneği’nin etkinlik çalışmalarını yürütüyorum. Sergi, gezi, yemekler, kültürel ve spor faaliyetlerini de içine alan bir takım etkinler planlıyor ve gerçekleştiriyoruz. Dernek üyeleri sanatçılar ve akademisyenlerden oluştuğu için aynı dili konuşabildiğimiz keyifli bir ortam oluşuyor.

 

Bunların dışında marka danışmanlığını ve grafik tasarım işlerini yürüttüğüm bir sanat kuruluşuyla çalışmalarım sürüyor. Eski işim, her ne kadar ben bırakmak istesem de bana yine çalışma alanı sağlıyo

 

Seramikte beni en çok uluslararası festivaller ve bienaller kapsamındaki sergiler heyecanlandırıyor. Yaratım sürecindeki araştırma, tasarlama ve uygulama aşamalarında yaşadığım heyecan ve nihayetinde yapıtın sergilenmesiyle ilgi duyulması tarif edilemez bir mutluluk. İlgi duyduğum alanlar da mitoloji ve sanat tarihi olduğundan okuyor ve araştırıyorum. Seramik sanatı da benim için iyi bir iletişim aracı oluyor.

 

Genelde araştırma yaparken Google aramalarıyla başlayıp makale okurken kendimi buluyorum. Görsel ve yazılı araştırmalardan sonra topladığım bilgilerin damıtılması esnasında bir kaç gün kendimle baş başa kalma sürecim oluyor Bu arada kitaplar, atmasyon yemek yapma, dans, bisiklet, yürüyüş gibi aktiviteler biriken enerjiyi çıkarıp mental toparlanmada ciddi katkı sağlıyor. Tabii bunlar genelde büyük projeler için geçerli. Günlük çalışma temposu içinde enstrümental müzik keyifle çalışmama eşlik ediyor. Etnik ve caz tercihlerimin başında geliyor.

 

Sanatsal çalışmalar dışında, sürekliliği sağlayabilmem için günlük kullanıma uygun üretim yapıyorum. Satış konusunda henüz istikrar sağlayabilmiş değilim. Bu yüzden de satıştan ziyade eğitim ve atölye çalışmalarına yöneldim.  Evimin üst katındaki küçük atölyem her ne kadar bana ve artı bir kişiye uygun olsa da kalabalık gurupları ağırlayamıyorum. Daha büyük bir atölye fikri yıllardır aklımı kurcalıyor ancak ekonomik belirsizlikler ve şehir değiştirme planları hep ötelememe neden oluyor.

Genel olarak çok yoğun üretim yapmıyorum. Yaptığım zamanlarda günlerce atölyeden çıkmadığım oluyor. Böyle durumlarda günlük hayattan bağım kopuyor. Evde herkesin kendine ait yaşam alanı olduğu için birbirimizin hayatını kolaylaştırıyoruz. Bu arada eşim ve oğlumun desteği her zaman benim için büyük şans olmuştur.

 

 

Yaklaşık 10 yıldır seramikle iç içeyim ancak tanışmam 2008 yılına dayanıyor. Eğitime başladığım yıl okulu türlü bahanelerle bırakmıştım. 14 yıl sonra geri dönüp bitirme fırsatım oldu. Sanırım mesleki anlamda dönüm noktam bu oldu. Çünkü öncesinde hobi olarak başlamıştım. Farklı kurumlar ve özel atölyelerde aldığım eğitimler bana yetmemeye başlamıştı. Okul, eğitim ve en önemlisi akademik çevre yönünden çok yararlı oldu diyebilirim. Daha profesyonel bir vizyon kazandırdı.

 

 

Aslında eski işimden kalma bir alışkanlık olarak tekrarladığım bir ritüelim var. Uzaklaşmak. Yani bir süre dikkatimi farklı bir noktaya yoğunlaştırıp ortamdan uzaklaşmak. Geri döndüğümde daha farklı fikirler ve çözüm yollarım her zaman oluyor.