Naif Bir Başkaldırı: Müziğin ve Hayatın İzinde
Nisan ayında, ailemizin sevgili sanatçılarından, şarkıcı ve besteci kimliği ile hayranı olduğum, yıllardır sahnede seyrettiğim
Esra Denizhan Telli ile
Düş Yolcuları Bülteni için söyleştik.
4 Şubat’ta yayınladığı “
Ay Çarpması” teklisini dinleyince çok duygulandım. “Genç değilsen yeni bir şey deneyemezsin, başarılı olamazsın” diyen bir kültür baskısına böylesi naif bir başkaldırı beni çok gururlandırıyor. Tanıdığım günden beri sahnelerde olan, sürekli çalışabilen, bir müzisyen olarak kendi mesleğini yaparak geçimini sağlayabilen Esra Denizhan Telli’den özellikle besteci kimliğine nasıl adım attığını anlatmasını rica ettim. Kalbinden akan kelimeleri, şiirlerini ve güzel sesini daha çok duymak dileğiyle sizi Esra Denizhan Telli ile baş başa bırakıyorum. Keyifli okumalar.
Yaratıcı Sürecinize Nasıl Hazırlanıyorsunuz?
Yaratıcılığınızı tetiklemek için günlük hayatınızda uyguladığınız belirli ritüeller veya alışkanlıklar var mı? Örneğin, meditasyon, yürüyüş ya da belirli bir müzik türü dinlemek gibi.
Esra Denizhan Telli: Yaratıcı sürecimi tetiklemek için uyguladığım özel bir ritüel yok. Öncesinde olabildiğince okuyorum, film izliyorum. Kendi kendime, kendi geçmişime, yaşanmışlıklarıma odaklanıyorum. Biraz kıpır kıpır, huzursuz bir süreç olabiliyor bu. Ortaya bir şeyler çıktığında kendimi çok iyi, tamamlanmış hissediyorum.
Sanatçı Olarak Gündelik Hayatta Karşılaştığınız En Büyük Zorluklar Neler?
Üretim sürecinde günlük işler, planlama veya lojistik gibi konularda karşılaştığınız zorluklar var mı? Bu tür işleri nasıl yönetiyorsunuz? Hem yoğun bir şekilde üretip hem günlük hayatı yönetmek için nasıl yol, yöntemler kullanıyorsunuz?
Esra Denizhan Telli: Sanatçı olarak gündelik hayatta en çok karşılaştığımız sorun herhalde sanatımızla maddi ve manevi anlamda hayatta kalabilmek zorunluluğu. Çoğu kez, odaya kapanıp müziğini yapmak, müziğini yaratmak isterken; çocuğunla, ailenle, işinle ilgilenmek durumundasın. Bu gerçekten insanı çok zorluyor. Ben elimden geldiğince, öyle bir insan olmamama rağmen, programlı olmaya çalışıyorum. Müziğime vakit ayırabilmek için kendime boşluklar yaratmaya çalışıyorum. Tabii etrafımdaki insanların bu arada bana anlayış gösteriyor olması da çok önemli.
Yaratıcı Sürecinizi Dönüştüren Yeni Bir Deneyiminiz Var mı?
Son zamanlarda “İşte bu benim için bir dönüm noktasıydı.” dediğiniz bir şey oldu mu? Üretiminize ya da tarzınıza yeni bir bakış kazandıran bir gelişme, bir keşif?
Esra Denizhan Telli: Sahne sanatlarıyla uğraşanlar bilirler. Çoğu kez bizlerin yaptığı suya yazı yazmak gibidir. Başkalarının yaptığı şarkıları söyleriz, çalarız. Çevremizde bu coşkuyu paylaşan insanlar vardır. Alkışlar olur, güzeldir. Ama bittiğinde geriye hiçbir şey kalmamıştır. Bunu fark ettiğim zaman, “Benim için bir dönüm noktası oldu.” diyebilirim sanırım. Benden çıkmış, bana ait bir şeyler olmasını istedim. Kalıcı bir şey olmasını istedim. Bunu çok istediğimi fark ettiğimde şarkılarımı yazmaya başladım.
Yaratıcı Blokların Üstesinden Nasıl Geliyorsunuz?
Üretim yaparken tıkandığınızda ya da bir şeylerin yolunda gitmediğini hissettiğinizde nasıl devam ediyorsunuz? Bununla başa çıkmak için bir yönteminiz var mı?
Esra Denizhan Telli: Yaratıcılığımda bir tıkanıklık hissettiğimde her şeye bir süre ara veririm. Nadasa bırakırım. Zamanı geldiğinde bu yolculuk yine kaldığı yerden devam edecektir, diye düşünürüm. Bu şekilde başa çıkmaya çalışırım.
Düş Yolcuları Bülten Okuyucularına Özel🫶
Söyleşinin devamını okumaya devam etmek için
bültene üye olun, yazan-çizen ve üreten düş yolcularıyla kurduğumuz çemberimize katılın.
Esra Denizhan Telli’yi takip etmek isterseniz
Yaratıcı günlük çalışmalarınıza destek olmak için hazırladığım ajandanız “Düş Defteri“ni buradan indirmeyi unutmayın!
Sevgiyle,
Ceyda 🌿