Kışın derinliğine dalmış, içimize bakmak ve onarıma ihtiyacı olan yönlerimizi keşfe çıkmışken iç sesimize kulak vermek iyi olur diye düşündüm. İç sesinizin ne kadar farkındasınız bilmiyorum, benimki bir ara çok kavgacı, eleştirel ve yargılayıcı hale gelmişti. Pandemiyle birlikte bu iç karartıcı ses iyice çekilmez oldu ve kendimle yeniden şefkatli bir şekilde konuşmayı öğrenmem gerekti. Kendimizi eleştirirken nazik bir dost gibi konuşmak, hem duygusal sağlığımızı hem de yaratıcı süreçlerimizi olumlu yönde etkileyebilir. Olumsuz ve yargılayıcı bir iç ses, genellikle yaratıcılığımızı bastırır. Ancak, bu iç sesi dönüştürerek kendimize destek olabiliriz. Peki, nazik bir iç ses geliştirerek yaratıcılığınızı nasıl artırabilirsiniz? Gelin, içsel eleştirilerinizi nasıl dönüştürebileceğinizi ve yaratıcı süreçlerinizi nasıl destekleyebileceğinizi beraber keşfedelim.
Nazik bir iç ses, özellikle yaratıcı bireyler için hayati önem taşıyor. Kendimizle yaptığımız içsel konuşmaların tonu, üretkenliğimiz ve motivasyonunuz üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Şefkatli bir iç ses, yaratıcılığımızı destekleyerek şu avantajları sağlıyor:
Belki bir daha kendinizi eleştirirken, “Bir dostuma bu durumda ne derdim?” sorusunu sormak, kendi sesinizi duymak, nazik bir iç ses geliştirmek için ilk adımınız olabilir.
Yaratıcılığı destekleyen bir iç ses geliştirmek, düzenli uygulamalarla mümkün hale gelir. İşte bunun için bazı öneriler:
İlham Veren Hikayeler Okuyun: Başkalarının yaratıcı yolculukları, sizin de kendi yolunuzu bulmanıza yardımcı olabilir.
Molalar Verin: Tükenmişlik yaratıcılığı baltalar. Düzenli molalar, zihninizi yeniler.
Eleştiriyi Deneyime Dönüştürün: Hatalarınızı bir öğrenme fırsatı olarak görün. Yardım isteyin ve başka sesler duyun.
Nazik bir iç ses geliştirmek ve yaratıcılığınızı desteklemek için ilham verici önerilerimi düzenli olarak almak ister misiniz? Bültenime üye olun ve her hafta yeni fikirlerle dolu içeriklerime ulaşın.
Nazik bir iç ses, yalnızca yaratıcılığınızı artırmakla kalmaz, aynı zamanda hayatınızı daha keyifli bir hale getirir. Ayrıca, başkalarına şefkat göstermenizi ve çevrenizdeki insanlarla daha olumlu ilişkiler geliştirmenize olanak sağlar. Mükemmeliyetçilik çukuruna düşüp öteleme-erteleme yapmaktan kurtulmanız için iyi bir yoldur. Kendinizi eleştirirken bir dost gibi konuşmayı öğrenerek hem daha üretken hem de daha mutlu olabilirsiniz. Yaratıcı yolculuğunuzda şefkat ve nezaket sizin en iyi rehberiniz olacak. Kendinize nazik davranmayı ve yaratıcılığınızı serbest bırakmayı unutmayın!
1976 İstanbul doğumlu Ceyda Kafadar, "Madama Lizvet'in Muhteşem Ölümü" ve "Türkan" romanlarıyla okuru kendi mitolojik evrenine davet ediyor.
2025 Düş Defteri ajandanı ücretsiz indir. Yaratıcı çemberimize katılmak için aşağıdaki butondan bültene üye ol.
ⓒ 2025 Ceyda Kafadar Tüm Hakları Saklıdır.