Ben bu yazıyı hazırladığım saatlerde İstanbul büyük bir depremle sarsıldı. Bilgisayarımı kapatamadan masamdan kalktım ancak şimdi kavuşabildim. Biz depremin merkez üssüne çok yakın bir yerde yaşıyoruz ve evimize ancak bugün dönebildik. En büyük tesellim annem ve oğlumun yurt dışında olmalarıydı. Ancak canımız evladımız kedimiz Pisiyi ilk çıkışta yanımıza alamadık; tekrar içeri girmemiz gerekti. Pisimiz için daha fazla hazırlık yapmamız gerektiğini öğrenmiş olduk.
Kapının yanındaki hazır deprem çantamız ve arabamızdaki temel ihtiyaçlarımız sayesinde çevremizdeki dostlarımızla dayanışma içinde olabildik. Bu çantayı hazırladığım için kendimle gurur duydum. Arabamızdaki battaniye, yastıklar, su şişeleri, kuru meyveler, basit yiyecekler, terlik ve çoraplarla, çevremizdeki insanları biraz olsun rahatlatabildik.
Doğanın muhteşem gücünü bir kez daha deneyimlediğimiz bu günde, hazırlıklı olmanın, paylaşmanın ve dayanışmanın önemini hatırladım. Halkımızın sahip olduğu çocuksu neşe, iş birliği ve cömertlik ruhu için bir kez daha minnettarım. Hepinizin sağlığı ve sevdikleriniz için kalpten duacıyım.
Yaşadığımız bu güçlü deneyimin ardından, içimizdeki dayanıklılığı ve paylaşmanın önemini yeniden hatırladım. Şimdi ise 23 Nisan’ın anlamıyla içimizdeki bağımsız çocuğa geri dönmek istiyorum.
Sevgili Düş Yolcuları ✨
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda her yıl içimdeki küçük kıza yeniden merhaba derim. O kız ki bağımsızlığı, özgürlüğü ve cesareti en saf hâliyle yaşardı. Kalbinden geçeni sorgulamadan ifade eder, hayallerini rahatça paylaşırdı. Büyüdükçe sorumluluklarımız arttı, yüklerimiz çoğaldı belki ama içimizdeki çocuk hâlâ aynı heyecan ve cesaretle orada duruyor.
Bugün, içinizde saklı tuttuğunuz o bağımsız, yaratıcı ve özgür çocukla buluşmaya ne dersiniz?
23 Nisan sadece çocukların değil, hepimizin içindeki çocuğu kutlamamız için harika bir fırsat. Çünkü bağımsızlık duygusu, yaratıcılığın ve özgünlüğün doğduğu ilk ve en saf kaynaktır.
⸻
🎨 Her Çocuk Bir Sanatçıdır
Pablo Picasso şöyle der:
“Her çocuk bir sanatçıdır, sorun büyüdüğümüzde de sanatçı kalabilmekte.”
Gerçekten de çocukken yarattığımız her şeyde cesurduk. Renkleri birbirine karıştırmaktan korkmaz, kuralsızca yazılar yazardık. Antoine de Saint-Exupéry’nin “Küçük Prens” kitabındaki gibi hayatı basit ve güzel görürdük. İçinizdeki çocuğun yaratıcılığını yeniden uyandırmak ve onu hayatınıza çağırmak için harika bir gün bugün.
⸻
🌟 Haftanın Yaratıcı Egzersizi: İçinizdeki Çocukla Sohbet
İçinizdeki bağımsız ve yaratıcı çocukla tanışmak için üç küçük önerim var:
1. Fotoğrafla Sohbet:
Bir çocukluk fotoğrafınızı seçin ve ona bugün bir mektup yazın. Hal hatır sorun, o günlerin konularını hatırlamaya çalışın. Ardından o çocuğun size ne cevap vereceğini hayal ederek yanıt yazın. İçinizdeki çocuk size ne söylemek istiyor?
2. Özgürlük Duvarı:
Büyükçe bir kâğıda çocukluğunuzda en sevdiğiniz şeyleri (oyunlar, şarkılar, hayaller) çizin, yazın, kesin, yapıştırın ve boyayın. Kâğıdı çalışma alanınıza asın ve hafta boyunca çocukluğunuzun enerjisini hatırlayın.
3. Çocuksu Bağımsızlık Listesi:
Çocukken yapmayı çok sevdiğiniz ama uzun zamandır yapmadığınız beş şeyi listeleyin. Bu hafta en az birini yeniden yaparak içinizdeki çocuğa teşekkür edin.
⸻
📚 İlham Alabileceğiniz Kaynaklar:
• Kitap: Antoine de Saint-Exupéry, “Küçük Prens”
• Film: Hayao Miyazaki’nin “Ponyo” filmi
• Sanatçı: Joan Miró’nun eserlerindeki çocuksu neşe ve özgürlük
Bu kaynaklarla yeniden buluşarak içinizdeki çocuğu besleyebilir ve cesaretlendirebilirsiniz.
⸻
🎈 Haftanın Özel Ritüeli: “Minnoş Kurabiyelerimiz”
Bu hafta kendinizi eğlendirecek ve sevdiklerinizle paylaşabileceğiniz bir kurabiye pişirmeye ne dersiniz? Size en sevdiğim tariflerden birini öneriyorum. Biz biraz gecikmeli olarak hafta sonu çocuklarla pişireceğiz. Marketlerde satılan şekerlemelerle daha eğlenceli hâle getireceğiz.
Tarif, çocuksu ruhunu çok sevdiğim, “British Bake Off” programında tanıdığım ve tarif kitabına sahip olmayı heyecanla beklediğim sevimli aşçı
Kim Joy’a ait. Tariflerini incelerseniz ne demek istediğimi anlayacaksınız.
🐾 Calico Kedi Kurabiyeleri (Yaklaşık 30 küçük kurabiye)
Malzemeler:
• 200 g tuzlu tereyağı (oda sıcaklığında, küp doğranmış) veya vegan tereyağı
• 85 g toz şeker
• 280 g un (glutensiz için glutensiz un ve ¾ çay kaşığı ksantan gam)
• Turuncu jel gıda boyası
• ½ çay kaşığı şekersiz kakao tozu
Hazırlık:
1. Fırını 160°C’ye ayarlayın. İki tepsiye yağlı kâğıt serin.
2. Tereyağı ve şekeri pürüzsüz olana kadar çırpın. Unu ekleyin ve hamuru yoğurun.
3. Hamurdan iki küçük parça ayırın, birine turuncu boya, diğerine kakao tozu ekleyin.
4. Hamurları açıp renkli parçaları rastgele yerleştirin, tekrar açın.
5. Kedi kalıbıyla kesin, tepsilere dizin, 30 dakika soğutun.
6. 10-12 dakika pişirin. Soğutup servis yapın.
Biz bu turunculu-kahverengili kedileri çok seviyor, iyice soğuduktan sonra şekerli glazürle komik bıyıklar çizmeyi ihmal etmiyoruz. Umarım siz de beğenirsiniz.
⸻
🌸 Bu Hafta Kendinize Sorabileceğiniz Sorular:
• Çocukken hangi alanlarda cesurdunuz? Bugün o cesareti hayatınıza nasıl taşıyabilirsiniz?
• Yaratıcılığınızı özgürleştirmek için çocukluğunuzdan hangi özellikleri geri kazanmalısınız?
• Bugün içinizdeki bağımsız çocuk size hangi hikâyeyi anlatmak isterdi?
⸻
🎨 Topluluk Köşesi: Çocukluğumuzu Kutluyoruz!
Bir süredir sosyal medya hashtag’lerini kullanmayı bıraktım; dijital dünyanın sınırlayıcı alışkanlıklarını protesto ediyorum. Paylaşımlarınızı doğrudan benimle e-posta üzerinden paylaşmanız topluluğumuzun bağlarını daha samimi kılacaktır.
Henüz Düş Defteri’ni indirmediyseniz,
buradan indirip yaratıcı yolculuğunuza hemen başlayabilirsiniz.
⸻
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun! İçinizdeki bağımsız, yaratıcı ve neşeli çocuğun sesini duyduğunuz bir hafta diliyorum.
Sevgiyle,
💛 Ceyda
