Sevgili Düş Yolcusu ✨
Bu hafta hepimizin içinde yaşayan, bazen de bizi acımasızca eleştiren o küçük sesi sahneye davet ediyoruz. Onu susturmak yerine gelin birlikte mizahın gücüyle onu yeniden tanıyalım. Kim bilir, belki bu sefer birbirimize gülebilir, hatta dost bile olabiliriz!
Kendinizi sürekli eleştiren iç sesinizi bir anlığına düşünün… Şimdi hayal edin: Eğer bu eleştirmen bir çizgi film karakteri olsaydı nasıl görünürdü? Komik bir şapka takıyor olabilir mi? Belki aşırı dramatik tavırları vardır ya da çokbilmiş bir ifadesi…
Bana bu ilhamı ilk veren şey, Harry Potter kitaplarında çocukların korkularının şekil değiştirmesini sağlayan büyüler kullanmasıydı. Kafamdaki yargıcı bazen yılgın bir yaşlı amca, bazen de nefesi tükenmiş, saçlarını bile tarayamamış bir kadın olarak hayal ettiğimde söylediği sözler ciddiyetini hemen yitiriyor.
Bu haftaki yaratıcı meydan okumamız tam olarak şu:
İçinizdeki sert eleştirmeni komik, absürt ve sevilesi bir karaktere dönüştürün!
🎨 İç Eleştirmenini Mizahi Bir Karakter Yap!
Bu eğlenceli egzersizi yaparken şu adımları takip edebilirsiniz:
Adım 1: Çiz ve İsimlendir
İç sesinizi kâğıda dökün. Yeteneğiniz yok mu? Harika, daha da komik olur! Ona bir isim bulun; mesela benimkinin adı “Merhume Hâkime Ayşe Zalal Mürzade”, kendisi öte diyardan bile işlerimize karışabiliyor.
Adım 2: Absürt Diyaloglar Yaz
Onunla kısa, mizahi diyaloglar oluşturun:
Hâkime Hanım: “Bu yazdığın hikâye çok klişe oldu çocuğum, kim niye okusun bunları!”
Ben: “Teşekkürler Hâkime hanım. Bir sonraki hikâyemde yalnızca sizin yargı kararlarınızı replik olarak kullanacağım!”
Bu tür absürt cevaplar, iç sesinizin ciddiyetini azaltıp mizahla yumuşatacaktır.
Adım 3: Arkadaş Olmaya Başla
Artık onu çizdiğinize göre, onun eleştirilerini şefkatli bir gözle değerlendirebilirsiniz:
“Sevgili Mürzade hanım, biliyorum beni korumaya çalışıyorsunuz ama birlikte daha eğlenceli yollar bulabiliriz!”
🕊️ Mizah ve Şiddetsiz İletişim: Neden İşe Yarar?
Şiddetsiz iletişim uzmanı
Marshall Rosenberg, içimizdeki eleştirmenle iletişim kurarken suçlayıcı dil yerine, ihtiyaçlarımızı fark etmeye dayalı bir yaklaşım önerir. İç eleştirmenimiz aslında bizi korumaya çalışan ama bunu sert bir yöntemle ifade eden tarafımızdır. Mizah ise onun bu sertliğini azaltır ve aranızda yeni, samimi bir bağ kurmaya yardımcı olur.
Şiddetsiz iletişimin dört temel adımı bu egzersize entegre edilebilir:
Gözlem: İç eleştirmenin tam olarak ne söylediğini objektif şekilde fark et.
Duygu: Onun eleştirilerini duyduğunda ne hissediyorsun, mizahi bir tavırla fark et.
İhtiyaç: Eleştirmenin aslında hangi ihtiyacını karşılamaya çalışıyor olabilir?
Rica: Ona mizahi bir dille daha destekleyici olması için bir öneride bulun.
Böylece, iç sesinizle şiddetsiz, dostça ve keyifli bir iletişim geliştirebilirsiniz.
🎲 Bu Haftanın Egzersizi İçin Öneriler:
İç eleştirmeninizin absürt ve mizahi portresini çizip çalışma alanınıza asın.
Onun komik repliklerinden küçük bir not defteri hazırlayın. Kendi absürt “alınganlık koleksiyonunuzu” oluşturun.
Bu hafta içinizdeki eleştirmenle yaptığınız eğlenceli sohbetleri günlüğünüze yazın.
🌟 Bu Hafta Kendinize Sorun:
İç sesime mizahla yaklaştığımda içimde ne değişiyor?
İç eleştirmenimi bir dost gibi kabul ettiğimde, kendime şefkatli davranmak daha kolay oluyor mu?
📸 Mizahi Karakterinizi Bizimle Paylaşın!
İç eleştirmeninizi mizahi bir karakter olarak çizdiğinizde, sosyal medyada #düşdefteri2025 etiketiyle paylaşmayı unutmayın. Bu eğlenceye birlikte ortak olalım!
🎨 Topluluk Köşesi: Birlikte Gülüyoruz!
Bu hafta iç sesinizle yaptığınız mizahi sohbetlerinizi, çizimlerinizi ve eğlenceli anlarınızı benimle paylaşabilirsiniz.
Henüz
Düş Defteri’ni indirmediyseniz,
buradan hemen indirebilir ve yaratıcı yolculuğunuza başlayabilirsiniz.
🌈 Birlikte üretelim, birlikte büyüyelim.
Bu yaratıcı ve mizahi topluluğun bir parçası olduğunuz için teşekkür ederim. Geçmiş bültenlere ulaşmak için
buraya tıklayın.
Kahkaha, yaratıcılık ve bol şefkatle kalın!
Ceyda
💛