Ocak 5. Hafta

düş bülteni 5. hafta söyleşi özel bölümü kapağı selen servi

Yoldaş Sanatçılarla Sohbetler: İlham Veren Yaratıcı Yolculuklar

Sevgili Düş Yolcusu🌟
 
Ocak ayının son haftasından selamlar. Bundan sonra her ay bir sanatçı yoldaşımın ilham verici öyküsünü sizlerle paylaşmak istiyorum. Kendi yaratıcı yolculuğunuzda tıkandığınız, yorulduğunuz veya ilhama ihtiyaç duyduğunuz anlarda size bu sohbetlerin bir nefes alanı açmasını ve ilham kaynağı olmasını diliyorum.
 
Benim yolculuğumda, çocukluğumdan beri en büyük desteğim hep sanatçıların ilham veren cevapları oldu. Onlara tıkandığımda sorduğum sorular ve aldığım yanıtlar, bazen tek bir kelime bile olsa, bana yol gösterdi. Bu nedenle, bu sohbetlerde sadece kendi deneyimlerim değil, sizin önerileriniz ve sesini duymak istediğiniz sanatçılar da bizimle olacak.  🌿
İlk konuğum: Selen Servi 
 
Bu ayki sohbetimde, yaratıcı kaslarını geliştirmek ve üretken kalabilmek konusunda bana çok şey öğreten bir isim var: Selen Servi. Onunla tanışmam, hayatımın zorlu ve yoğun bir dönemine denk geldi. İlk romanım yayımlanmıştı, ikinci romanımı yazıyordum, ancak hala kendimi bir yazar olarak kabullenmekte zorlandığım, ablamın hastalık haberi ve 6 Şubat depreminin yıkıcı etkileriyle baş etmeye çalıştığım bir süreçteydim. Bu dönemde katıldığım “Selen Servi ile Sanatçının Yolu” atölyesi, üretkenliğimi ve yaratıcı kimliğimi yeniden yapılandırmama vesile oldu.
 
Selen Servi’den, üretim sürecinde sabırlı kalmayı, sanatınıza küsmemeyi ve en zor anlarda bile düzenli çalışmaya devam etmeyi öğrendim. Bu sohbet, onun yaratıcı süreçlerdeki ilham verici fikirlerini içeriyor. Sesi ve gustosuyla bana her daim ilham veren sevgili Selen’e sorularımı yönelttim ve bakın bize neler anlattı.
 
 
 
Selen Servi çiçekler arasında söyleşi özel fotoğraf
Selen Servi
 

Son Dönem Projeleriniz ve İlham Kaynaklarınız Neler?

 
Şu anda üzerinde çalıştığınız en güncel projeden bahsedebilir misiniz? Bu proje için size ne ilham verdi ve bu süreçte hangi unsurlar ön plana çıktı?
 
2025 için sanatsal projelerim… Son iki yılda yaptığımız şarkıların bazılarını bu yıl çıkarmak niyetindeyiz. Pandemide, tüm olumsuzlukların yanında, bize kalan geniş zamanda biraz daha istikrarlı şekilde şarkılar yayımlamıştık. Ancak şimdi sahnelerin yoğunluğu nedeniyle buna ayırabildiğimiz zaman sınırlı. Şarkıyı yazmak bana bağlı bir üretim süreci olsa da onu son haline getirmek bir ekip işi. Herkesin zamanına uyumlanmak gerekiyor ve bu, ister istemez vakit alıyor.
 
Sahne için yeni bir işbirliğimiz var. Beni heyecanlandıran bir işbirliği… Bodrum, Inspera’da bir sahne yolculuğuna hazırlanıyoruz. Biraz kabare tadında, şarkılar ve sohbetle samimi bir sahne… Biraz da yolda şekillenecek. Şarkı söylemek, sahnede olmak her zaman güzel; ancak değer bilen, müziği konser tadında sunan mekânlar ve onların özel dinleyicileriyle olmak ayrıcalık yaratıyor. Hem eğleniyoruz hem de şarkılarla bir yolculuğa çıkıyoruz; içten bir bağ kuruyoruz yani.
Bana ilham veren şey, şarkı söylerken de yazarken de anlatırken de duygular. Her eylem benim için bir duygu aktarımı, enerji paylaşımı… Şarkıyı duygusuyla okumak, bir kararı duyguyla almak… Ancak burada kastettiğim, duygusallık denizinde boğulmak değil. Duyguların rehberliğinde, akıl ile yol almak. Olan her şeyin bende yarattığı duygular, harekete geçmeme vesile oluyor. Kızıyorum, öfkeleniyorum, üzülüyorum, hayal kırıklığına uğruyorum, seviniyorum, coşkulanıyorum… Her biri bana hareket için yakıt oluyor. Mesele, duyguyu sadece hissetmek ve oturmak değil benim için. Yaşadığımı yorumlamak ve onunla –bazen de ona rağmen– akmak…
 

Yaratıcı Sürecinize Nasıl Hazırlanıyorsunuz?

 
Yaratıcılığınızı tetiklemek için günlük hayatınızda uyguladığınız belirli ritüeller veya alışkanlıklar var mı? Örneğin, meditasyon, yürüyüş ya da belirli bir müzik türü dinlemek gibi.
 
Yaratıcı sürece hazırlanmak deyince… Galiba benim böyle bir hazırlık sürecim yok. Yani, ritüellere bağlı bir hazırlık değil bu. Ama aklıma düşen şeyi hep içimde döndürürüm. Benimle gezer gün boyu, hafta boyu, ay boyu… Yaratıcılık benden bağımsız bir alan değil yani. Bütünümün içinde.
 
Yine de spor yapmayı eklemek isterim. Kondisyon çalışmak, pilates yapmak, yürümek… Bunları yalnızca bedenime faydası açısından yapmıyorum. Düşünceler içime, dışıma akıyor. Kafam esniyor, rahatlıyor.
 
Seyahat etmek, başka kültürlerle temas etmek de yaratıcılığımı tetikliyor. Dünyam “büyüyor.” Takılıp kaldığım detaylar anlamını yitiriyor. Hayata daha geniş bir çerçeveden bakmamı sağlıyor.
 
Şunu söylemeden geçmeyeyim: Tek başınalık, kendimle kaldığım anların fazlalığı… Bana en iyi gelen şey, kendi alanım. Hem mekânsal hem zamansal açıdan.

 

Sanatçı Olarak Gündelik Hayatta Karşılaştığınız En Büyük Zorluklar Neler?

 
Üretim sürecinde günlük işler, planlama veya lojistik gibi konularda karşılaştığınız zorluklar var mı? Bu tür işleri nasıl yönetiyorsunuz? Hem yoğun bir şekilde üretip hem de günlük hayatı yönetmek için hangi yol ve yöntemleri kullanıyorsunuz?
 
Öz disiplini gelişmiş biriyim. Dolayısıyla bu, işimi kolaylaştırıyor. Hem aileden ve okuldan aldığım eğitim hem de kurumsal hayatta geçirdiğim yıllar bana iyi bir temel verdi. Planlı, programlı olmayı öğrendim. Disiplin, insanın aynı zamanda özgürlüğüdür. Zamanı kendi lehine yönetme gücü verir. Akıl yürütme, çıkarımda bulunma, değerlendirme, geri çekilme ya da üzerine gitme… Bunların toplamına muhakeme gücü diyorum. Bunlar varsa hayat bir miktar daha kolay. Zamanla ve yaşla bunları “esnemek”le harmanladım. Günlük hayatın zorlukları ve onun getirdikleri, benim için sadece deneyim oluyor.
 
Beni asıl zorlayan şey ise ülkenin ve dünyanın tekinsizliği; adalet ve güven zemininin oynak olması, ekonomik sallantılar ve ardından yükselen “vasatın egemenliği” dönemi…
Bu, beni maddi ve manevi olarak zorluyor. Önümüze hesap edemediğimiz engeller koyan bir ülkedeyiz. Özgürlük, adalet, zenginlik egemen grubun “ayrıcalığı.” Bu hep böyleydi ama şu dönem etik değerlerin temelden sarsılmış olması, binanın üzerimize yıkılmasına sebep oluyor.
 

Yaratıcı Sürecinizi Dönüştüren Yeni Bir Deneyiminiz Var mı?

 
Son zamanlarda “işte bu benim için bir dönüm noktasıydı” dediğiniz bir şey oldu mu? Üretiminize ya da tarzınıza yeni bir bakış kazandıran bir gelişme veya keşif?
 
Sanatçının Yolu kitabı, çok faydalandığım bir kitaptı. Okuduktan beş yıl sonra atölyelerini yapmaya başladım. Orada, katılımcılarla ortak deneyimlerimiz bana ilham verdi. Vermeye de devam ediyor.
 
Nörobilime merak saldım ve 2020’de bu alanda eğitimler almaya başladım. Orası bitmeyecek bir dev alan, bende daha zerresi var.
 
Ancak son zamanlarda farklı bir şey var, evet: felsefe okumak. Genç yaşlarımda bana çok uzak gelen bir alandı. Genel olarak felsefe yapmayı severim ama felsefe öğrenmeyi değil. 🙂 Hâlâ da öyle… Ancak okumak, yaşamı hem genişletiyor hem de derinleştiriyor. Kolektif nasıl derin bir alan! Bu alanın keşfine çıkıyorum. Bilginin açtığı büyük dünyaya dalıyorum. Ama bunu sadece “bilgelenmek” için kullanıyorum; bunun farkında olunan bir yaştayım.
 

Yaratıcı Blokların Üstesinden Nasıl Geliyorsunuz?

 
Üretim yaparken tıkandığınızda ya da bir şeylerin yolunda gitmediğini hissettiğinizde nasıl devam ediyorsunuz? Bununla başa çıkmak için bir yönteminiz var mı?
 
Çay demliyorum. Duruyorum. Biraz geri çekiliyorum.
Kabuğunun içinde huzur bulanlardanım. YouTube’da bir şeyler izliyorum. Yürüyorum. Çiçeklerimle ilgileniyorum. Kedime sarılıyorum. Sevgilimle konuşuyorum. Yazıyorum.
Sabah sayfalarının sağaltıcı yanından faydalanıyorum.
 

Düş yolcuları Bülten Okuyucularına Özel🫶

 
Son zamanlarda farklı bir malzeme, teknik ya da araç denediniz mi? Hani sizi şaşırtan ya da sürecinizi biraz değiştiren bir şey?
 
Evet, P4C yolculuğuna başladım. Eğitmenin eğitimini aldığım süreçteyim. P4C, felsefenin pragmatizm alanında önemli temsilcisi John Dewey’den ilham alınarak oluşturulmuş bir yöntem: Çocuklarla ve Topluluklarla Felsefe. Buldukları yerde katılsınlar ya da beni beklesinler ☺ Mart ayında Gaia ile bu buluşmaları yapmaya başlıyoruz.
 
Mesele felsefe yapmak. Bunu yaparken tartışma adabını, farklı fikirleri duymayı, fikir değiştirebilmeyi, esnemeyi, sorgulamayı ve daha çok soruyla ayrılmayı deneyimliyoruz. Hayatı anlamlı kılan, büyük sorular sormaktır. Ve bu soruların nihai cevapları yoktur. Keyfi de heyecanı da buradadır.
 
“Fikrim de değişebilir, gerçeklerim de / Pırıl pırıl dalgalı bir denize karşı / Yan gelmişim diz boyu sulara / Hepinize iyi niyetle gülümsüyorum.”
—Turgut Uyar
 
Son Olarak
 
Bu bülteni okuyanlara yaratıcı yollarını keşfetmeleri veya geliştirmeleri için verebileceğiniz en özel ipucu nedir? Kendi deneyimlerinize dayanan pratik bir öneri paylaşabilir misiniz?
 
Sanatçının Yolu kitabını edinsinler. Mümkünse tek başlarına ya da bir atölyede on iki haftalık çalışmayı tamamlasınlar.
 
Pratik bir öneri derseniz, yine o kitaptan öğrendiğim sabah sayfalarını hayatlarına katsınlar. Her sabah, uyanır uyanmaz üç sayfa yazsınlar. Sanat yapmıyoruz, günlük tutmuyoruz. Mesele, uyku uyanıklık arasındaki o yirmi dakikada, kalemi bırakmadan üç sayfa akmak. Ne daha az ne daha fazla, üç sayfa. Her sabah…
 
Selen Servi’yi takip etmek için;
 
🌟 Yoldaş Sanatçılar ve İlham Önerileri
 
Sevgili Selen Servi’ye katkıları ve cömertliği için çok teşekkür ediyorum. Her ay bir sanatçı yoldaşımın ilham verici öyküsünü sizinle paylaşmaya devam edeceğim. Ancak bu süreçte sizden de öneriler bekliyorum! Sesini duymak istediğiniz, bize ilham verebilecek sanatçı dostlarınızı bana önerirseniz onları da bu seride konuk etmekten mutluluk duyarım.
 
Katıl ve Paylaş
 
Bu sohbetten ilham aldıysanız, neler hissettiğinizi ve bu süreçte neler ürettiğinizi bizimle paylaşın:

 
📚 Düş Defteri Etkinliği:
Düş Defteri etkinliklerinizi bizimle paylaşmayı unutmayın. 
📸 Sosyal Medyada Paylaşın: #düşdefteri2025 etiketiyle yaratıcılığınızı gösterin!
Henüz düş defterinizi indirmediyseniz, buradan hemen indirin ve yaratıcı yolculuğunuza başlayın!
 
🌈 Yaratıcı Çember:
Yaratıcı Çemberimiz, hayal eden ve üreten herkes için tasarlanmış özel bir topluluk olsun istiyorum. Yazar, sanatçı, tasarımcı ya da sadece büyük hayalleri olan birini tanıyorsanız lütfen onu da aramıza davet edin. Birlikte yapalım: 
 
✨ İlham bulalım:
Haftalık e-postalarla yaratıcı egzersizler, pratik ipuçları ve diğer yaratıcıların hikayeleriyle motive ol.
Yeni bir şeyler denemek ve farklı bakış açıları kazanmak için dolu dolu bir kaynak yaratalım.
 
🤝 Büyüyelim:
Diğer hayalperestlerle tanış, fikir alışverişinde bulun ve projelerini paylaş.
Yaratıcılığın destekleneceği ve fikirlerinin değer göreceği bir topluluğun parçası ol. Bize destek ver.
 
💡 Güçlenelim:
Yaratıcı tıkanıklıkları aşma, erteleme alışkanlığını yenme ve üretkenliğini artırma konusunda deneyimlerimizi paylaşalım.
 
Büyük ya da küçük, her adımda ilerlememizi kutlamak için bize özel bir alanımız olsun.
 
Yaratıcı Çember’de Bizi Bekleyenler:
 
🎨 Senede bir kez ücretsiz etkinlik: Atölye Çalışmaları ve Yaratıcı Meydan Okumalar: Kendini geliştirmek ve yaratıcılığını artırmak için özel etkinlikler.

 
📚 Profesyonel İpuçları: Sektörün deneyimli isimlerinden sahne arkası bilgiler.
💡 
 
Başarılarını Kutlama Alanı: İlerlemeni paylaş ve her başarını, küçük ya da büyük, kutla!
 
Bu çember, hayallerimizi gerçeğe dönüştürmek ve 2025’i üretkenlik ve bolluk ile geçirmek için bir davet. Büyük düşün, cesurca üret ve hayal ettiklerini birlikte gerçeğe dönüştürelim! 🌈
 
Sevgiyle,
Ceyda 🌿

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Picture of Yazar hakkında

Yazar hakkında

1976 İstanbul doğumlu Ceyda Kafadar, "Madama Lizvet'in Muhteşem Ölümü" ve "Türkan" romanlarıyla okuru kendi mitolojik evrenine davet ediyor.

devamını oku
Düş defteri kapak görseli

2025 Düş Defteri ajandanı indir, sen de yaratıcı çemberimize katıl.

Düş Defteri Bülten

Yaratıcı Yolculuğumuza Katılın! Her hafta yeni yazılar, yaratıcı ipuçları ve yaşam yolculuğuma dair ilham verici havadislerle e-posta kutunuzda buluşalım. Birlikte büyüyen ve öğrenen bir topluluğun parçası olun. Birlikte keşfetmeye, üretmeye ve yaratıcı çemberimizi genişletmeye var mısınız? 🌿