Mart - 10

Sevgili Düş Yolcusu , ✨

 

Mart ayının yenileyici enerjisiyle, sizi alışılmış düşünce kalıplarından çıkararak yaratıcılığınızı yeniden canlandıracak farklı bir yolculuğa davet ediyorum. Bugün yaratıcılığınızı bir kez olsun ticari beklentilerden uzaklaştırıp, gönülden bir armağan olarak sunmaya ne dersiniz?

 

Bir başka deyişle: Yarattıklarınızı önce kendi kalbinize, sonra dünyaya armağan etmek yaratıcılığınızı nasıl dönüştürürdü?

Armağan ekonomisi, insanlık tarihinin en eski ve samimi ekonomik ilişkilerinden biridir. Temelinde, paranın icadından çok önce insanların birbirleriyle karşılıklı bağlar ve dayanışma kurmak amacıyla ürünleri, hizmetleri ya da değerli eşyaları armağan etmeleri yatar. İlkel toplumlarda, herhangi bir karşılık beklemeden yapılan bu paylaşımlar, topluluk ruhunu güçlendirir, güven duygusunu beslerdi.
Bugün yaratıcı bireyler olarak yeniden keşfettiğimiz bu gelenek, üretimlerimizin üzerindeki ticari baskıyı kaldırıyor ve yaratıcı özgürlüğümüzü destekliyor. Bu kavramla ben, Yazar-Yönetmen Şirvan Akan sayesinde tanıştım. Yeni oyunu Man-La’yı armağan ekonomisiyle izleyebilirsiniz. 

 

Modern dünyada armağan ekonomisi, sosyolog Marcel Mauss’un 1925 tarihli “Armağan” (The Gift) adlı eserinden ilham alarak yeniden canlandı. Mauss, Polinezya ve Kuzey Amerika yerlileri gibi farklı kültürlerde armağan verme pratiklerini inceleyerek, bu geleneğin aslında dostluk, bağlılık ve güven paylaşımı olduğunu vurgulamıştır.

 

Bugün bizler de dijital platformlar, bloglar ve sosyal medyada bu geleneği yeniden yorumluyoruz. Armağan ekonomisinde değer; maddi karşılık yerine paylaşmanın güzelliği, samimiyet ve güven duygusuyla ölçülüyor. Bu yaklaşım yaratıcılığı besliyor, özgünlüğü destekliyor ve üretmenin keyfini artırıyor.

 

Bu haftaki davetim, yaratıcı çalışmalarınızı armağan bilinciyle üretmeniz.

Kendinize şu soruyu sorun:
”Bugün dünyaya, sevdiklerime ya da kendime hangi küçük yaratıcı armağanı verebilirim?”

 

Bu belki küçük bir şiir, eskiz, sevdiğiniz biri için küçük bir mektup ya da kendi ellerinizle hazırladığınız minik bir obje olabilir. Tek kuralımız şu: Ürettiğiniz şeyi karşılık beklemeden, sadece armağan verme niyetiyle yaratın.

 

Göreceksiniz ki bu yaklaşım, yaratıcılığınızı hiç olmadığı kadar özgürleştirecek.

İlham Kutusu:
 Küçük bir kutu hazırlayın ve içine size ilham veren küçük objeler (bir kelime, kumaş parçası, eski bir fotoğraf) yerleştirin. Kutudan rastgele seçtiğiniz objeden yola çıkarak kısa bir yazı, eskiz ya da şiir oluşturun. (Not: Bu yöntemi çocuklarla oynamayı çok seviyorum. Geçen sene yanıştığım bir yazar benim için ilham kutusunu bambaşka bir yere taşıdı. Dost davetlerinde edebiyat oyunu oynamak isterseniz lütfen göz atın; Shaun Tan – Uzak Bir Diyardan Eskizler.)

 

Kitap Arasına Gizlenen Hikâyeler:
 Sevdiğiniz ya da yeni keşfettiğiniz kitapların arasına kendi yazdığınız küçük notlar, çizimler veya kuru çiçekler bırakın. Bu sürprizleri kitapçılara, kütüphanelere veya arkadaşlarınızın kitaplarına gizleyebilirsiniz. Ben de mahallemdeki kitapçılara bıraktığım kitapların içine küçük çizimler eklemeyi çok seviyorum!

 

Doğadan Gelen İlham Notları:
 Topladığınız taşlar, yapraklar ya da çiçekleri küçük mesajlarla süsleyip parklarda, kafelerde ya da beklenmedik yerlerde bırakın. Tanımadığınız kişilere armağan ettiğiniz bu küçük doğa sürprizleri, hiç ummadığınız birinin gününe güzellik katabilir.

Armağan ekonomisinin bir uzantısı olarak, sizi bu hafta Sanatçının Takas Pazarı etkinliğine davet ediyorum. Bu ay ürettiğiniz küçük bir çalışmayı—bir şiir, çizim, fotoğraf veya el işi—para yerine başka bir sanatçının yeteneğiyle ya da eseriyle değiş tokuş edin. Bu, farklı yaratıcı bakış açılarıyla tanışmanın eğlenceli ve samimi bir yolu olacak. Eğer benimle takas yapmak isteyeniniz olursa, bir öykümü ve bir çizimimi sizlerle paylaşmaya çok istekliyim.

 

Deneyimlerinizi benimle paylaşmayı unutmayın lütfen! ✨

Bu haftanın armağan ekonomisi deneyimlerini sosyal medyada #düşdefteri2025 etiketiyle paylaşmayı unutmayın. Paylaştıklarınız, bir başkasının yaratıcı yolculuğunda ilham olsun!

Sizlerden gelecek yaratıcı paylaşımları, hikâyeleri ve armağan deneyimlerinizi heyecanla bekliyorum. Armağan vermenin güzelliğini birlikte kutlayalım.
Sosyal Medyada Paylaşın: #düşdefteri2025
E-posta Gönderin: bulten@ceydakafadar.com

 

Henüz Düş Defteri’ni indirmediyseniz, buradan hemen indirip yaratıcı serüveninize başlayabilirsiniz.

Bu yaratıcı topluluğun bir parçası olduğunuz için teşekkür ederim. Geçmiş bültenlere ulaşmak için buraya tıklayın.

 

Neşe, yaratıcılık ve armağanlarla kalın!
Sevgiyle,
💛 Ceyda